27-04-2024 12:04
Editörün seçtikleriKöşe Yazıları

Türk Futbolunun Trajikomik Tiyatrosu: Sahne Aydınlanır, Perde Açılır

17 Mart 2024 Pazar akşamı 18:45 (HSİ). Dernek lokalimizde yaklaşık 65 Fenerbahçe taraftarı, güzel bir iftar yemeği eşliğinde, dünyadaki tüm Fenerbahçe aşıkları da kimi evinde, kimi de topluca bir mekanda öyle bir tiyatro izlediler ki, bir futbol maçından daha fazla; bir dram, bir kaos simfonisi, adeta modern zamanların gladyatör dövüşü. Trabzonspor – Fenerbahçe maçı, futbol sahalarının sadece top koşturulan birer çimen parçası olmadığını, hayatın ta kendisi olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ancak bu sefer, Fenerbahçe’nin Trabzon deplasmanında aldığı 3-2’lik galibiyetle, futbol sahaları adeta bir savaş alanına dönüştü. Evet, futbol; tutku, heyecan ama belli ki Trabzon’da biraz fazla şiddet, belki de terör demek.

Gerçi, maçı anlatmaya gerek yok ya, ama gururla bahsetmeden de geçemiyeceğim… maçın ilk yarısı Fenerbahçe’mizin üstünlüğü ile geçti ve skor Fred’in attığı iki gol ile 0-2 olunca, bizlerin yüzünde beliren tebessüm, ikinci yarıda yerini hayal kırıklığı, öfke ve dehşete bıraktı. Sahaya atılan yabancı maddeler mi dersin, futbolun ruhuna aykırı hareketler mi dersin. Hakem Halil Umut Meler’e peki ne demeli ki? Sahaya atılan ilk yabancı madde’den sonra müsabakayı o an tatil edip soyunma odasına girmeliydi.. Saha içinde futbolcuların güvenliğinden ilk önce Halil Umut Meler, sonra TFF sorumluydu. Ama bu iki mecra Fenerbahçemizin oyuncularını koruyamadı ve oyuncularımızı, Trabzonspor taraftarlarının öfkesinin tam ortasına atarak, onları adeta acımasız bir av sahnesinin savunmasız hedefi haline getirdi. Yazıklar olsun demekten başka bir şey diyemiyorum! Çünkü, maç sonrasında yaşananlar adeta bir felaket filmi sahnesiydi. Sahaya girilmesi, oyunculara ve teknik ekibe saldırılar… Futbol, saygı üzerine kurulu bir oyun derler, ama bu olaylar futbolun ruhunu adeta ayaklar altına aldı. Trabzonspor taraftarları, bu olaylarla futbol tarihine kara bir leke olarak geçmeyi başardı. Yazıklar olsun!

Futbol bitmiştir” demek belki ağır bir yargı, ama Türk futbolunda yaşanan bu olaylar, kanayan yaralarımızın bir göstergesi. Hakem kararlarına duyulan tepkiler, taraftarların gereksiz düşmanlıkları, yöneticilerin bu konularda yetersiz kalması, hakemlerin kalitesizliği, Futbl Federasyonunun adillikten kilometrelerce uzakta olması, Türk futbolun ciddi bir operasyona ihtiyaç olduğu anlamına geliyor!

Bu olaylar, taraftar şiddetinin futbolun en büyük sorunlarından biri haline geldiğini gözler önüne seriyor. Sorumluları? Devlet, TFF, kulüpler, spor medyası. Bunların hepsi, hepsi iflas etmiş! Hepsi de belirli bir kulübün etrafında dönüyor ve artık bu açık açık ulu orta yapılıyor ☹.. Neyse bunun üzerinde geniş bir analız yapılır ama biz yin dün akşama dönelim. Trabzonlu taraftar zihniyetini bi ele alalım!

İşte futbolun dramatik döngüsü, Trabzonspor taraftarlarının trajikomik dönüşümü… Bu son perde, tutkunun karanlık mağaralarında bir yolculuk, aşkın nasıl kontrolden çıkan bir hırsa dönüşebileceğinin canlı kanıtı. Trabzonspor taraftarları, adeta bir mitolojik kahraman gibi, tutkularının ve Fenerbahçe nefretinin kurbanı oldular dün akşam. Yahu bundan kaç yıl evvel otobüsümüzü bunların kurşunladıklarını konuşmak bile istemiyorum aslında, ama böyle de bir gerçek var. Bu “psikopat” rollerini bir kenara bırakıp, medeniyetin ışığına doğru ilerlemeleri gerektiği ap açık ortada.

Bu yolculuk, sıradan bir psikoterapi sürecinden çok daha fazlasını gerektiriyor aslında; adeta bir toplumsal arınma ritüeli, bir kolektif terapi seansı. Bu, futbolun ve toplumun genel iyiliği için şart. Futbol, toplumun aynası olabilir, ancak bu ayna şu anda kırık ve yamuk. Her taraftarın, özellikle de Trabzonspor’un sapık takipçilerinin, bu kırıkları tamir etmeleri şart!

Ancak unutulmamalı ki, tarih bu geceyi, bu dönüm noktasını unutmayacak. Trabzon halkının misafirperverliği, bu olaylarla birlikte, artık bir soru işareti. Trabzonspor, sadece üç puan kaybetmekle kalmadı; aynı zamanda dünya spor camiasında itibarını da kaybetti. Ne acıdır ki, futbol sahasının dışında kazanılan saygınlık, bir gecede buhar olup uçtu. Gerçekten, büyük bir yazık! Bu, futbolun sadece bir oyun olmadığının, aynı zamanda bir ahlak testi olduğunun kanıtı. Trabzonspor ve taraftarları, bu testte sınıfta kaldı.

Onur Özyigit

HFBD Genel Sekreteri

İgili haberler

Maç Sonuçları & Canlı Skor ortaklığıyla sunulmaktadır.