Ali Koç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle on-line olarak gerçekleştirilen Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda üyelerin sorularını yanıtladı.
Son 10-12 yılda kulüp olarak altyapıyla ilgili parlak bir görüntü çizmediklerini aktaran sarı-lacivertli kulübün başkanı, “Türk futbolunun içinde bulunduğu finansal kriz ve Türk toplumunun demografisine baktığımızda er ya da geç, mecburen veya tercihen altyapıdan, öz kaynaktan oyuncu yetiştirmemiz gerekiyor. Bu, sabır gerektiren uzun vadeli bir süreç.” diye konuştu.
Kulüplerin dar bir havuzdan altyapı tercihlerini yaptığını anlatan Ali Koç, ” Fenerbahçe Spor Kulübünün altyapı takımlarında oynayan futbolcuların kalitesinin ve kabiliyetlerinin daha da gelişmiş olması gerekiyor. Geldiğimizden beri bunun üzerinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunu gerçekleştirmek zaman alacak. Son 10-12 yılda bu konudaki karnemiz çok parlak değil. Altyapının bir sistematiğe bağlanması lazım. Genç Türkiye’nin, altyapıdan sporcu yetiştiren bir sporcu fabrikası olması, net ihracatçı konumuna gelmesi için çok ciddi yapısal değişikliklere ihtiyaç var. Hedefimiz, hem mevcut oyuncularımızı geliştirmek hem de kadrolarımızı kuvvetlendirmek için transfer yapmak. Detaylı ve sistematik bir çalışma yaptığımızı söyleyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki havuzun genişlemesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının bir devlet stratejisi içinde uygulamalar hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Koç, şöyle devam etti:
“Çok küçük yaştaki çocuklara, çok daha fazla futbol oynayabileceği, turnuvalar ve ligler düzenleyebileceği yapı kurması gerekiyor. Bu yapıya ulaştığımız zaman alttaki havuz genişleyecek. Altyapı yatırımı yapan kulüpler daha avantajlı konuma gelecek. İyi hocalar gerekli. Hoca sayısı ve kalitesi yapısal bir sorun. Tesisler gerekli. ‘Yabancı sayısını 14’ten şuraya indirdim.’ deyince öz kaynaktan oyuncu yetişeceğinin garantisi yok. Son 15 yılda 11 kere değişmiş bir sistem var. Bilinç, farkındalık, beslenme, eğitim, dil öğrenme, kişisel gelişim konularını topyekun ele almamız lazım. Mevcut şartlarda Fenerbahçe Kulübü olarak doğru adımları attığımızı düşünüyorum. İnşallah bu adımlar zamanla meyvesini verecektir.”
“LİYAKAT ÜZERİNE KURULU YÖNETİMLER OLMASI GEREKİYOR”
Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimine ve kurullarına giren kişilerde liyakatin aranması gerektiğini kaydetti.
TFF’de kulübün iyi temsil edilmediğiyle ilgili bir eleştiri üzerine Ali Koç, şu ifadeleri kullandı:
“Seçilmeden önce de seçildiğimiz zaman da TFF Yönetim Kurulu ile diğer kurulların oluşum şekliyle ilgili endişelerimizi ve itirazımızı, bunun verdiği zararı defalarca dile getirdik. Bunu dile getirmeye devam edeceğiz. ‘Onun adamı, bunun adamı, şu takımın temsilcisi’ gibi yaklaşım uzun vadede Türk futboluna fayda getirmiyor. Liyakat bazlı değil de kulüp bazlı seçimler veya iş dünyasını temsil eden ama futboldan uzak insanların sadece isim olduğu için yönetim kurullarına girmesinin sonuçları ortada. Liyakat üzerine kurulu yönetimler olması gerekiyor. Bazen bize oyunu kurallarına göre oynamadığımız söyleniyor. Bu doğru. Oyunu kurallarına göre oynamıyoruz. Er ya da geç Türk futbolu yapısal sıkıntılardan olan oluşumları geride bırakıp, spora katkı sağlayacak, kendi alanlarında liyakat sahibi insanlardan oluşmaya başladığı zaman hakemlerin performansı da artacaktır. Adil rekabet sağlanacaktır. Her şeyden önemlisi halkın futbola inancı artacaktır. Bunun sonucunda pek çok konuda Türk futbolu ilerleme sağlayacak.”
“TÜM KULÜPLER FİNANSAL AÇIDAN ÇOK SIKINTILI BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR”
Fenerbahçe Kulübü Başkanı, tüm kulüplerin finansal açıdan sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, devletin desteğiyle yeni bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini savundu.
Yayıncı kuruluşun yeniden indirim istediğini dile getiren Koç, “Ligde birkaç kulüp hariç, tüm kulüpler finansal açıdan çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Büyük kulüplerin derdi ise daha büyük. Sıkıntıda olan bir sektörde pandeminin etkisi var. Yeni sezonda ne olacağı belirsiz. Kombine, bilet ve loca satacağız ama ne olacağını bilmiyoruz. Yayıncı kuruluşla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Geçen sezon indirim istemişlerdi ve bir sefere mahsus yüzde 15’lik indirim yaptık. Bu sezon hem pandemi indirimi istiyorlar hem de sonraki sezonlarla ilgili indirime gitmeyi istiyorlar. Şartnameye göre yayıncı kuruluş 3,1 milyar lira ödemesi gerekirken, yeni miktarın 1,7 milyara indiği ifade ediliyor. Biz, Kulüpler Birliği olarak bu süreçlerin dışında tutuluyoruz. Tam ne olduğunu bilmiyoruz. Yayıncı kuruluşun önümüzdeki sezon ne yapacağı belli değil.” diye konuştu.
Vergi oranları ve iadeleriyle ilgili yapılan değişikliklere değinen Ali Koç, şunları kaydetti:
“Vergiler yüzde 15’ten 40’a çıktı. Stopaj iadesi belirsizliği var. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, başkanımız Aziz Yıldırım’ın da etkisiyle devrimsel bir karar çıkmıştı. Stopajlar 6 ya da 7. günde tamamen iade ediliyordu. Bizler de bunu amatör şubelerde kullanıyorduk. Bizim için can suyuydu. Bu çok iyi işleyen sistem ocak ayında kalktı. Yerine ne geleceği belli değil. Şu anda zaten sıkıntıda olan kulüplerimizin finansal durumları, son dönemde yapılan değişiklikler, pandemi etkisi ve yayıncı kuruluşun belirsizliğiyle çok daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmak üzere. Bunların çözümleri var. Çıkarlarımız da sorunlarımız da ortak. Özellikle büyük kulüplerimizin bu reçeteyi birlikte geliştirip, devletimizin de desteğiyle uzun vadeli, istikrarlı, sürdürülebilir ve gerçekçi anlamda uygulanabilir bir plan yapmak mümkün. Bu planı yaparken devlet desteği olması gerekiyor. Geçen sezon kulüplere destek olundu ve bazı şartlar getirildi. Biz o zaman bunun çare olmadığını ifade etmiştik. Geldiğimiz noktada yeniden yapılandırma gerekliliği ortaya çıktı. Biz kulüp olarak bu yapılandırmadan yararlanamadık. Geldiğimiz noktada yapılandırma yapmadan hayatımıza devam etmemiz söz konusu değil. Taşıma suyla değirmen döndürülmez ama buraya kadar döndürmeye çalıştık. Biz, borcumuzu artırmadan, bir kısmını indirerek, yüzde 80 gelirlerin olmadığı ortamda gemiyi buraya yüzdürdük. Ancak bizim de daha fazla gitmemiz mümkün değil. Umarım sezon başlamadan bu soruna bir çözüm buluruz.”
“KENDİ İÇ İŞLERİMİZDE ŞEFFAFLIK GEREKİYOR”
Ali Koç, kulübün iç işleriyle ilgili şeffaflık olması gerektiğini ve mali genel kurulda bu konularla ilgili konuşacağını söyledi.
Daha önce başka bir kulübün yöneticisiyle yaşadığı diyaloğu anlatan Koç, “Yönetim kurulu üyesiyken 2012’de ayrılmıştım. Başka bir kulübün efsane yöneticilerinden biriyle yemek yiyordum. Bana, ‘Futbol öyle bir şeydir ki yönetimden ayrıldığın zaman senden sonra gelenlerin başarısız olmasını istersin.’ demişti. Ben de ‘Ağabey herhalde sizin camiaya has bir şey. Bizim camiada olmaz.’ demiştim ama son 2 senede yanıldığımı yaşayarak görüyorum. Yeri ve zamanı geldiğinde bugüne kadar dile getirmekten imtina ettiğimiz bazı gerçek bilgileri paylaşacağız. Kendi iç işlerimizde şeffaflık gerekiyor. Bunu yapmak zorundayız. Böyle bir sürece girdik. Herhalde ilk adımları mali genel kurulda olur.” ifadelerini kullandı.
Süper Lig’de 1959 öncesi şampiyonluklarla ilgili gelen bir soru üzerine söz alan Metin Sipahioğlu, konu hakkında iletişim çalışmalarının yapıldığını belirterek, “Artık hukuki konularda adım atma vakti geliyor. Bu konuda detaylı çalışmalar yapılıyor. Bir dosya hazılıyoruz. Yüzde 90 oranında tamamlandı. Başvuruyu önümüzdeki sezon içinde hukuki anlamda yapmış olacağız. O dönem şampiyonlukları katledilen sadece Fenerbahçe değil. Diğer kulüplerle de irtibat kurduk. Biz bu başvuruları yaparken birçok takımın da başvuru yapması gerekiyor. En sonunda Türkiye Futbol Federasyonu, kendilerinin düzenlediği, 30 yıl boyunca oynattıkları, yok sayılan şampiyonlukların hakkını teslim edecek, alın teriyle şampiyonluklar kazanan ve liglere adı verilen efsanelerin hakları verilecektir. Bu konunun eninde sonunda TFF tarafından kabul edileceğini düşünüyoruz. Tüm takımların hakkını alacağına inancımız sonsuz.” diye konuştu.
TFF’YE: BÖYLE GİTMEZ
Koç, soruları cevapladıktan sonra bir konuşma yaptı. Ali Koç’un açıklamalarından satır başları:
“TFF, ligi 15 Ağustos’ta başlatmak istedi. Olacak iş değil. Tepki gösterdik. Kulüplerin ne kadar işin içinde olup olmadığını anlamanız için söylüyorum. Fenerbahçe, ülkenin en büyük kulüplerinden biriyse biz bunları söylemek zorundayız. Yabancı sayısı konusunda çalıştay yapıldığında ocak ayında bu konularda çalışmalar var dendi. Temmuz ayına geldik, biz adım atacağız dediler. Biz istişare edelim, konuşalım dedik. Federasyon dedi ki biz adım atacağız. Bir evrak yolladılar. Kutular var, yabancı sayıları, ne düşünüyorsunuz dediler. Görüşlerimizi verdik. Bu konuyla ilgili Tahkim’e gittik. Bütün olarak düşündük. Belki bizim işimize gelirdi. 11 yabancının doğru olmadığına katılıyorum. Düzenleme gerektiğine de katılıyorum. İstişare dedikleri, kutucuk doldurmakla olmaz. Bir çalışma yapılır, gerçekçi bir model olur. Transfere 2-3 hafta kala olmaz. Kulüpler karşı çıktığı için, kontrat sıkıntıları olduğu için, biz de bundan sonraki sezonlarda olması için Tahkim’e başvurduk. Galiba 9 kulüp başvurmuş, bunlardan biri de biziz. Bizi çok zorlayacak bir karar değildir ama biz diğer kulüpleri de düşünüyoruz. Rezerv lig konusunda da çalışma var. Niye son dakikaya bırakılıyor, onu da anlamıyoruz. 18 Temmuz oldu, ligler 6 hafta sonra başlayacak. Biz hala rezerv ligi bilmiyoruz. Bir kopukluk var. Bu böyle gitmez. Nasıl gider bilmiyorum. Ama böyle gitmez.
Biz sıkıntı yaşadık. Hakem hatalarından, atamalarından, harcama limitlerinden, her gidişimizin medyaya malzeme edilmesinden… Bana sorarsanız saçmasapan bir noktaya geldi. Bizim görevimiz camiamızın haklarını korumak. Bu federasyon futbola ne kadar fayda sağlar bilmiyorum. Sadece bizimle alakalı değil. Sürdürülemez bir yönetim var. Şu kararı almayın diyoruz, biz alalım, tepki gösterin, geri çekelim… Kalemşörlerini kullanarak gündem yaratmak. Bunlar artık sürdürülebilir değil. Bu umarım bir an önce son bulur.
Mali konularda mali genel kurulda konuşacağız. Öyle bir intiba yaratılıyor ki yöneticiler hırsız… Fenerbahçe bu parayı çöpe atacak, transfer yapacak dendi. Bu kulüpler, yönetimler ne aldılar, nereye götürdüler, ona bakılması lazım. Tek tek gazetede çıkan haberlere bakarak olmaz. Bu yanlış bir yaklaşım. Bütçenin değişimine bakmak lazım. Biz yapmadığımız borçla ilgili yük alacağız, buna yapanlar gidecek, yapılandırma zamanı şöyle yapıyorsunuz, böyle yapıyorsunuz diyeceksiniz… Kelimeleri cımbızla seçiyorum. Hiçbir kulüp, bu kadar saldırıya uğramamıştır. TV kanalları, yorumcular, gazeteler, üstüne federasyon… Çok azını biliyorsunuz yaşadıklarımızın. Bizi bütünsel olarak ele almanız lazım. Bankalar Birliği’nden anlayış bekliyoruz.”
FUTBOL TAKIMI
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, futbol takımında Türkleşme politikası uyguladıklarını söyledi.
Çevrim içi olarak gerçekleştirilen Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’nda konuşan Ali Koç, Türk oyuncuların aidiyet duygusunun çok daha fazla olduğunu hatırlattı.
FB TV’nin rakip kanallardan çok daha önde olduğunu vurgulayan Koç, basketbol takımına ilişkin, “30 milyon dolarlı bütçeleren 18-20 milyon doları bütçelere indik. Basketbol şubesinin açığı futbolun yarısı kadardır. Semih Özsoy ve Maurizio Gherardini 15 gün içinde bana göre müthiş iş çıkardılar. Basketboldan anlayanların heyecanlanacağı marka bir ismi kısa zamanda takımın başına getirdik. Hocamızla beraber bu 3 isim kadro yapılanmasını yaptı. Sonuçlandırmak için 1-2 adım daha kaldı. Maliyet performans açısından yapabileceğimizin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yönetime geldikleri ilk sezonda transferlerden verim alamadıklarına katıldıklarını dile getiren Ali Koç, bu sezon ise takımın iyi bir profilde kurulduğunu ama şanssızlıklarla şampiyonluk yarışından koptuğunu aktardı.
Futbol sektörünün çok büyüdüğünü ve çoğunlukla yabancı oyuncularda kontratın armanın önüne geçtiğini hatırlatan Fenerbahçe Kulübü Başkanı, şöyle devam etti:
“Futbol takımımıza Türkleştirme politikası uyguluyoruz. Türk oyuncularda aidiyet duygusunu işlemek mümkün. Yanlış kararlarla yaptığımız transferlerden dersler aldık, tecrübe kazandık. Ekonomik şartlarımız her anlamda bizi kısıtlıyor. Artık yüksek transfer ücreti vermek hiçbir kulüp için söz konusu değil. İyi bir transfer portföyümüz var. Pandemi finansal olarak sıkıntılar oluşturuyor. Bizim gibi kiralamaya giden kulüpler için pandemi fırsat oluşturacaktır.”
“AZİZ YILDIRIM, FENERBAHÇELİLERİN ZİHNİNDE UNUTULMAZ BİR YERE SAHİPTİR”
Ali Koç, eski başkan Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçelilerin zihninde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
Divan kurulu üyelerinin eski başkan Aziz Yıldırım ile bir araya gelmeleri yönündeki telkinlerini cevaplayan Koç, “Aziz Yıldırım Fenerbahçelilerin zihninden unutulmaz bir yere sahiptir. Onun Fenerbahçe için verdiği mücadelenin boşa gitmemesi ve anlam kaybetmemesi için bu duruşmaların bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor. Bizden sonra gelecek nesillere bunu unutturmamak bizim görevimiz.” diye konuştu.
Aziz Yıldırım’a yakın döneme kadar hiç kırılmadığını anlatan Koç, federasyon ile yaşananlar ve ‘Fener Ol’ kampanyasında bekledikleri desteği kendisinden alamadıklarını da dile getirdi.
Aziz Yıldırım’ın mali kurula gelerek konuşacağını duyduklarını ve bunu heyecanla beklediklerini anlatan Koç, transfere ilişkin şunları aktardı:
“Bazı oyuncularımıza ilgi ve teklifler var. Bunun dışında kiralama ve bonservisi olmayan oyunculara odaklanıyoruz. Bonservisi olmayan oyuncu da imza parası istiyor. Bu para UEFA’nın matematiğine girmiyor ama bizim cebimizden çıkıyor. Bizim ana hedefimiz yaş ortalamasını, maaş bütçesini indirmek, omurgayı oluşturmak, Türklere odaklanmak. Bonservissiz oyunculara odaklanmak veya kiralayarak ilerlemek. Altyapı konusunda kısa vadede en önemli amacımız takımları kuvvetlendirmek. İkincisi hocaları kuvvetlendirmek. Üçüncüsü de 12 aylık zaman içinde tesislerimizi hem altyapı hem A takım beraber çalışacağı bir hale getirmek. Samandıra’yı genişletmek birinci ihtimal. Samandıra’da devlete ait bazı parseller var. Bu opsiyonları da çalışıyoruz. 2. bir ihtimalde yeni bir yerde bunu yapmak. Hem devletten hem Fenerbahçeli iş adamlarından destek göreceğimizi de biliyorum. İlgili bakanlıklar bizim gibi kulüpleri teşvik edecek, cesaretlendirecektir.”
1 temmuz tarihinden itibaren üyelik bedelinin 15 bin liraya çıktığını anlatan Ali Koç, harcama limitlerine ilişkin şunları kaydetti:
“Burdaki ana unsurlardan biri bizi diğer kulüplerden farklılaştırma, ana para hesaba katılıyor. Bunun mantığı yok. Biz zaten ana parayı ödeyemiyoruz. Ana paranın harcama limitinde olmaması lazım. Bu harcama limitleri hesabında tutuluyor.
Harcama limitlerini lisans kurulu hesaplıyor. 18 kulüp harcama limitlerini yapısal olarak çalışabilir hale gelmesi için öneri sunduk 8-9 maddelik. 18 kulüp bunda hemfikirdi. 1 kulübün burada maddelerden birinde farklı bir görüşü vardı, not edip federasyona yolladık. Aradan bunca zaman geçti ve bu bekletildi. Harcama limitleri ne kadar aşılması gerekir, faizler nasıl uygulanmalı. Temmuz ayına geldik ne hikmetse bir şeyler oldu 18 kulüp 17 kulübe düştü. 17 kulüp bir yanda 1 kulüp bir yanda ve hep o 1 kulübün söylemleri ön plana çıkıyor. Harcama limitlerinin tekrar yapılanması gerektiğini baştan söylemiştik. 4 ay evvel yollanmasına rağmen bunun 31 ağustosta açıklanacak olması doğru değil. Bu kadar belirsizlik varken bu şekilde diretmeye anlam veremiyorum. Bizim bu konuda tutumumuz biraz daha açık ve net. Ben futbolun paydaşları aynı gemideyiz diye hep söylüyorum. Şubat ayında yüksek divan kurulu toplantısında konuşmam olmuştu. Bizim şikayet ettiğimiz konularda bu noktaya birçok kulüp gelecek demiştik. Bugün geldiğimiz noktada aynen tahmin ettiğimiz gibi oldu. Bu sürdürülebilir bir ortam değil.”
Adalet konusunda büyük sıkıntı yaşadıklarını da anlatan Koç, “Semih beyle (Özsoy) ben 2010-2011 şampiyonluğu konusunda federasyon başkanıyla ters düştük, polemiklere girdik. Ben 45 Semih bey 60 gün ceza aldık. Sonra bir maçta olaylar yaşandı, küfür, kıyamet, sahaya inmeler. Sonra federasyona yazılan yazılar. Kovid talimatlarında birinin elini sıkmaya bile sahaya girseniz 60 gün ceza yazıyor ama o maçtan sonra verilen cezalara baktığınızda nokta, satırbaşı. Biz 3 kişi maske takmadı diye 25 bin lira ceza yiyoruz. Onlar 25-26 bin ceza yiyor. Federasyon bunu açıklayacak, bunu açıklamak zorunda. Göz göre göre milyonların önünde yaşanan bir olayı hiçbir şey olmamış gibi halı altına süpürmek, normalleştirmek olmaz. Bu düzen Türkiye’ye zarar verir. Futbolun inandırıcılığı, güveni kalmaz. Kardeşim ‘sizin içinizde örgüt var’ deniyor. Bu ceza mıdır değil midir ? Bunu çıkıp açıklayacaksınız.” değerlendirmesinde bulundu.
“FUTBOLUN PAYDAŞLARI ARASINDA KOPUKLUK VAR”
Ali Koç, futbolun paydaşları arasında kopukluk olduğunu dile getirdi.
Yabancı sayısının kendileriyle istişare edildiğinin söylendiğini hatırlatan Koç, “26 Temmuz’da ligler bitiyor, 15 Ağustos’ta yeniden başlıyor. Bunu anlamak imkansız. Bunu bize söylüyorlar ve biz ağır bir şekilde karşı çıktık eylül ayına alındı. Süper Lig’in en büyük kulüplerinden biri Fenerbahçe ise büyüklüğü, geçmişi ve gelenekleriyle bu çarpıklıkları gündeme getirmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Yabacı sayısının Spor Çalıştayı’nda konuşulduğunu da anlatan Ali Koç, şunları anlattı:
“Ocak ayında bu konu gündeme geldiği zaman federasyon başkanı Cumhurbaşkanı’nın önünde bu konuda çalışmalarımız var dedi. Bunu istişare edelim dedik. Bu konuyla ilgili tahkime gittik. Böyle ‘biz bunun kararını verdik siz de uygulayacaksınız’ olmaz. İstişare böyle yapılmaz. Sürdürülebilir, gerçekçi bir model oluşturduk ve bu transfere 2-3 hafta kala olmaz. Biz bu düzenlemenin bu sene değil, bundan sonraki sene değişmesi için tahkime başvurduk. Bu kadar önemli bir karar 2-3 hafta kala bize dikte edilmeye çalışılıyor. Bu karar bizi o kadar çok etkilemez ama başka kulüpleri etkiler ve biz de onların yanında olacağız. Federasyonun B ligi konusunda çalışması var. İhtiyacımız var ama hiçbir şey bilmiyoruz. 2 hafta sonra transfer başlayacak ama Rezerv yani B Lig olacak mı hala bilmiyoruz. Futbolun paydaşları arasında kopukluk var ve bu iş böyle gitmez.”
Kendilerinin oluşturmadığı bir borç yükünden sorumlu olduklarının da altını çizen Koç, “Bu federasyon Türk futboluna daha ne kadar fayda sağlayabilir ciddi şüphelerim var. Ben maliyetleri doğru istikamete çevirmişsem senin bana destek olman lazım. Biz ‘3 Temmuz’u yaşadık ve çok ciddi darbe yedik. Maddi ve sportif açıdan çok önde olduğumuz dönemde belimizi kırdılar. Bankalar Birliği’nden anlayış bekliyoruz, bardağı yarı dolu görmelerini rica ediyorum. Bu sorunları bir daha geri gelmeyecek şekilde çözebiliriz. Evet bankaların sorunu değil bizim yaptığımız yanlışlar ama bu sorundan çıkmak için omuz omuza vermemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“PANDEMİ SONRASINDA LİGDE GELEN FIRSATLARI DEĞERLENDİREMEDİK”
Ali Koç, pandeminin ardından UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılabilmek adına ayaklarına fırsat geldiğini ve bunu değerlendiremedikleri için futbolculara kızdığını belirtti.
Isla ile indirime gitmesi konusunda anlaştıklarını, futbolcunun bunu kabul ettikten sonra parasını almasının ardından karar değiştirdiğini ve parasını ödedikten sonra kendisiyle yolları ayırdıklarını anlatan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Max Kruse konusunun ise mahkemede olduğunu ifade etti.
Maaşlarda indirim konusunda hiçbir futbolcunun itirazının olmadığını ve bu yüzden kendilerine teşekkür ettiğini belirten Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pandemi sonrasında ligde gelen fırsatları değerlendiremedik. Bu beni en çok üzen konu. Bu fırsatları elimizle itmemizi anlamıyorum. Demin futbolculara teşekkür ettim ama bu konuda onlara kızıyorum. Pandemi döneminde iyi çalıştık, iyi koşuyoruz ama bir türlü istediğimiz performansı yakalayamadık. Fenerbahçemizin yarınki bayramını kutluyorum. Şimdiden herkesin kurban bayramını da kutluyorum.”
Kaynak
– Bu haber harici medya kaynaktan alınmıştır ve bu yüzden hiçbir sorumluluk kabul etmiyoruz. – HFBD2000